Ceza Hukuku İlkeleri
Ceza hukuku düzenlemelerinin çeşitli amaçları vardır. Bunlar suç işleyen kişinin cezalandırılması, belirli insan fiillerine ceza yaptırımı uygulanacağının belirtilmesiyle suç işlenmesinin önlenmesi böylece kamu düzeni ve kamu barışının sağlanması olarak ifade edilebilir. Ceza hukukunun gerek bu amaçlarının yerile getirilmesi gerekse cezaların belirlenmesi ve uygulanması bakımından belirli ilkeler ifade edilmiştir. Bunlar evrensel ceza hukuku ilkeleri, ceza hukuku temel ilkeler olarak da ifade edilebilir. Ceza hukukuna hakim olan ilkeler aşağıda Roma Ceza Hukuku‘nda kullanılan yer verilmiştir.
Hukuk devleti ilkesi
Bu ilke bireylerin haklarının güvence altına alınmasını, hukukun üstünlüğünün gözetilmesini temel alır. Devlet ve devlet organlarının yürüklükte bulunan kanuna uygun davranmasını ifade eder. Roma Ceza Hukuku’nda da hukukun üstünlüğü anlamında Latince “imperum legum” ifadesi kullanılmıştır. Özgürlüklere ve haklara en fazla müdahalede bulunan ceza hukukunda da bireysel hakların güvence altına alınması için düzenlemeler mevcuttur. Bunlardan en önemlisi kanunilik ilkesidir. Bu ilkeden şu sonuçlar çıkarılabilir:
- Kimse suç işledği zaman suç sayılmayan bir eyleminden dolayı cezalandırılmayacaktır.
- Suç ve cezalar kanunla düzenlenebilecektir. Bunun dışında yönetmelike veya idarenin düzenleyici işlemleriyle suç düzenlenemyecektir.
- Suç ve ceza içeren hükümlerde kıyas yapılamayacaktır.
- Bu ilke Anayasa ve ceza kanununda şu şekilde ifade edilmiştir. Anayasa 38. Maddede: Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
Bu ilke Anayasa ve ceza kanununda şu şekilde ifade edilmiştir.
Anayasa 38. Maddede
Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
Ceza Kanununun 2. maddesinde
Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz
Hümanizm ilkesi
Suç karşılığında uygulanacak yaptırımın insan onuruna uygun ve suç işleyen kişinin ıslah edilmeine yönelik olması gerektiğini ifade eder. Roma hukukunda bu Latince “humanitas” kelimesiyle ifade edilmiştir.
Ceza kannumuzda yaptırım olarak uygulanacak hapis cezası türleri belirlenmiştir. Ayrıca hapis cezalarının sakıncalarını gidermeye yönelik düzenlemeler de mevcuttur. Örneğin, TCK m. 51’de belirli şartlar halinde 2 yıl ve daha az süreli hapis cezasının ertelenebileceği düzenlenmiştir.
Bu ilkeyle bağlantılı şekilde suç işleyen kişinin ıslahına yönelik de düzenlemeler mevcuttur. Örneğin, güvenlik tedbirleri çerçevesinde kişilerin tedavi altına alınması, bir eğitim kurumuna devam etmesi veya barınma imkanı sağlanması söz konusu olabilir.
Kusur İlkesi
İşlenen suçtan dolayı kişiye ceza verilebilmesi için onun kusurlu bir davranışının mevcut olması gerekir. Yine kusurluluğu kaldırmayan ancak azaltan durumlar mevcut ise bu durumlar da cezanın belirlenmesine dikkate alınacaktır. Roma hukukunda Latince “ nulla poena sine culpa” olarak da ifade edilen bu ilkenin genel olarak sonuçları şu şekilde ifade edilebilir:
- Ceza sorumluluğu şahsidir. Herkes kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.
- Kişinin işlenen suç bakımından bir kusuru yoksa cezalandırılmaz.
- Kişiye kusuruyla orantılı olarak ceza verilir.
Ultima Ratio (Son Çare) ilkesi
Kuralları ihlal eden insan davranışlarının hepsi suç olarak düzenlenmemiştir. Örneğin, sözleşmeye aykırılık kişilere sözleşmeye uyma yönünde veya sözleşmeden doğan hakların kullanılması yönünde hak veya bu hakka ilişkin dava açabilmesine imkan sağlasa da çoğunlukla bu durumlar özel hukuk uyuşmazlığı olarak ifade edilir. Buna karşın bireylerin temel hak ve özgürlüklerine yapılan suçlara nispeten daha hafif ihlaller kabahat olarak düzenlenmiş, karşılığında da idari para cezası öngörülmüştür. Görüldüğü üzere her kural ihlali karşılığında ceza veya güvenlik tedbiri uygulanması söz konusu değildir. Bu durum cezaının son çare olma nitleiğinin bir yansıması olarak ifade edilebilir. Bu ilkenin Roma hukukunda karşılığı başlıkta da verilen Latince “Ultima Ratio” ifadesidir.